DOĞAL MİRASIMIZ: TUZ GÖLÜ

Ahmet AYDOĞMUŞ[1]

İç Anadolu kapalı havzasında yer alan göl, kapladığı alan bakımından Türkiye’nin ikinci büyük gölüdür. Ekosistem bütünlüğüne sahip Tuz Gölü’nde 85 kuş türü, 4’ü endemik 129 böcek türü, 15 memeli türü ve 38 endemik bitki türü bulunmaktadır. 7414 km²’lik havza 2013 yılında “Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Alanı” olarak belirlenmiştir. UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde de “doğal miras” olarak kaydedilmiştir. 1. Derece Doğal Sit ve A Sınıfı Sulak Alan özelliklerine de sahiptir (1). Doğal mirasımızı daha yakından tanıyalım.

   Yeri ve Konumu

Ankara, Aksaray ve Konya illeri arasında yer alan dünyanın en tuzlu ikinci gölünün doğusundan E90 numaralı karayolu geçer. 1642 km² alanı ile Van Gölü’nden sonra ikinci büyük gölümüzdür. Tektonik çanakta yer alan göl 16.000km² beslenme havzasına sahiptir.

Ankara-Aksaray kara yolundan geçen yolcular Şereflikoçhisar yakınında göle girerek göl üzerinde yürüyebilir, fotoğraf çekebilir ve Tuz Müzesi’ni ziyaret edebilirler. Bu ilginç bir deneyim olur.

İç Anadolu bölgesinin ortasındaki gölümüz dışarı akışı olmayan kapalı havzada yer alır. Göl düzeyi 905 metre yüksekliktedir. Kış ve ilkbaharda 60-80 cm. yüksekliğe ulaşan göl suyu yaz mevsiminde büyük ölçüde kurumaktadır (2). Gölün en derin yeri Şehitler Hanı olarak ifade edilen doğu kesimde 1.5-2 metreyi bulur. Bu kesimde tuz yoğunluğu en düşük değerdedir (3).

     Resim 1. Tuz Gölü’nün Yeri ve Konumu (Google Earth’den)

Avrupa’nın en büyük tuzlu gölüdür. Etrafında sulak alanlar ile güney ve batısında tuzcul bozkırlar yer alır (4). Doğusunda Kızılırmak Platosu, güneyinde Obruk Platosu, batısında Cihanbeyli platosu ve kuzeyinde Haymana Platosu arasında bulunur (5). Resim 1’de göl ve çevresinin fiziki özellikleri görülmektedir.

   Hidrografik Özellikleri

Beslenme havzası geniştir. Fakat az yağış alan havzasından yeterince beslenemez. Ayrıca göle yönelen akarsuların suyu barajlarda tutulma, tarımsal amaçlı kullanım ve buharlaşma nedenleriyle azalır veya tamamen kurur. Yeterli beslenme olanağına sahip olmayan gölün kapladığı alan da yıl içinde değişkenlik göstermektedir. Tuz Gölü kapalı havzasının yıllık ortalama yağış miktarı 400mm’den azdır (6).

Tuz Gölü Havzası Pleistosen’de Konya Havzası ile bağlantılıydı. Holosen’den itibaren bu bağlantı kopmuştur (7). Konya Havzasında yer almış olan ve geniş alan kaplayan Eski Konya Gölü ortadan kalkarken geride bıraktığı Hotamış Gölü, Akgöl, Süleymanhacı Gölü de yok olmuş veya yok olma yolundadır.

Tuz Gölü de değişen iklim koşulları nedeniyle küçülürken etrafında uydu göller bırakmıştır. Tuz Gölü’nü çevreleyen göller Tersakan Gölü, Düden Gölü, Bolluk Gölü, Eşmekaya Gölü, Köpek Gölü ve Akgöl’dür (1).

Tuz Gölü Havza’sına yönelmiş akarsular Şereflikoçhisar’dan gelen Peçenek Çayı, Aksaray’dan gelen Melendiz Çayı-Uluırmak, batıdan gelen İnsuyu, güney yönlü Karasu ve Kırkdelik Çayları’dır. (8).

Tuz Gölü çanağı Konya Havzasından 100 metre kadar daha alçakta yer almaktadır. Bu düzey farkı nedeniyle yer altı suyu akışı Konya Havzasından Tuz Gölü çanağına yönelir. Karapınar çevresi volkanik arazisinden sızan karbondioksit gazı etkisiyle bu akış Karapınar çevresinde obrukların oluşmasında etkili olmuştur (9).

Yüzeysel akışla Konya’nın sularını Tuz Gölü’ne taşıyan ana tahliye kanalı kirlilik getirmekteydi. 2009 Yılında arıtma tesisi kurulup arıtılan su tarımsal sulamada kullanıldığı için Tuz Gölü’ne Konya yönünden yüzeysel akış kesilmiştir (7). Tuz Gölü çevresindeki akarsulardan Melendiz Çayı üzerinde Mamasın  Barajı, Eşmekaya’da  Eşmekaya Bendi, İnsuyu üzerinde Cihanbeyli Göleti ve Şereflikoçhisar’da Peçenek Barajları inşa edilmiştir (6). Barajların varlığı da göle su girişini sınırlamıştır. Göle ulaşamayan küçük dereler İnsuyu, Değirmenözü, Pazarönü, Hamamboğazı ve Eşmekaya’dır. Göle dökülen önemli akarsular da Aksaray’dan gelen Melendiz Suyu- Uluırmak ile Şereflikoçhisar’dan gelen Peçenek Suyu’dur (10).

   Tuz Gölü Çevresinin Jeolojik Özellikleri

Tuz Gölü havzasında tortulanma Üst Kretase’den Oligosen sonuna kadar devam etmiş, havzanın graben şekli Üst Orta Eosen-Oligosen’de ortaya çıkmıştır. Tuz Gölü grabeni kuzeybatı—güneydoğu yönlü fay ile sınırlanmıştır. Sismik araştırmalar Tuz Gölü havzasının ortasında derin bir çukurun varlığını ortaya koymuştur. Bu derin çukur, faylar ve tuz domları ile hafif kıvrımlanmıştır. Tanımlanması zor ise de bu kesimde hidrokarbon kapanları bulunabilir. Havzanın batı kesimindeki sismik hatlarda diyapir yapılar gözlenmiştir. Bu yapılar kuzeybatı-güneydoğu yönlüdür. Diyapir malzemesinin tuz olduğu düşünülmektedir. Sismik hatlar üzerinde yüzeyin tuzlu gölleri (Akgöl, Bezirci Gölü) bulunmaktadır. Tuzluluğa, kırıklar boyunca yükselen tuzlu suların neden olduğu kanaatine varılmıştır. Batıdaki diyapir hattı üzerinde tuzlu su kaynakları da mevcuttur. Tuzun yaşı kesin olarak bilinmemekle birlikte Orta Eosen-Üst Kretase  evaporitleriyle ilişkilendirilebilir (11).

Grek dilinde delen anlamındaki diyapir yapılar, yerçekimi etkisi veya tektonik hareket sonucu oluşur. Yerçekimi etkisi ile yoğunluğu yüksek olan malzeme aşağı, yoğunluğu hafif olan malzeme yukarı hareket etme eğilimindedir. Yoğunluğu yerkabuğu malzemesinden daha düşük olan tuz, yerkabuğu içinde yükselerek kubbe, dalga, mantar, damla, baca gibi şekiller oluşturur. Böylece tuzdan oluşmuş kubbe yapılar, antiklinaller ortaya çıkar (12). Kesintili olarak büyüyen tuz diyapirlerinin yükselim hızı 0.1mm.-1.0mm/yıl gibi çok düşük değerdedir. Milyonlarca yıl süresinde yer kabuğunu delerek yüzeye çıkabilirler (13).

Bu diyapirik yapılar kuzeybatı-güneydoğu yönlüdür. Tuz Gölü’nde varlığı bilinen doğu ve batıdaki iki tuz duvarından batıdakinin daha yaşlı olduğu düşünülüyor. Tuz Gölü havzası çok ilgi çekici ve araştırılması gereken bir saha olma özelliğini korumaktadır (14).

Tuzdan oluşmuş yapıların bir kısmı mantar şekilli bir kısmı da tuz duvar şeklindedir. Tuz yapılarının olgunlaşmasıyla yükselimleri besleyen bacalar incelip koparak, ayrılmış diyapirler de oluşabilir. Tuz Gölü havzasında yapılan araştırmalarda havzanın güneybatısı boyunca 100 km. uzunluktu tuz duvarının varlığı belirlenmiştir. Bu havzada yapılan sondajlarda diyapirik tuz yapıları içinde 1300 metre derinliği kadar inilmiştir (14).

  Tuz Gölü Fayı ve Depremselliği

Tuz Gölü fay zonu yaklaşık 200 kilometre uzunlukta, 2 ile 25 kilometre genişliktedir. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu bu fay, Tuz Gölü kuzeyinden başlayıp güneyde  Kemerhisar’a (Niğde)  kadar uzanır.  Bu fayın segmentleri Yusufkuyusu, Acıkuyu, Akboğaz, Şereflikoçhisar, İnceburun, Tuz Gölü, Acıpınar, Aksaray, Akhisar-Kılıç, Altunhisar ve Bor olmak üzere 11 tanedir(16).

   Resim 2. Tuz Gölü Fayı (MTA Türkiye Diri Fay Haritası, 1999’dan)

Tuz Gölü fayı üzerinde gerçekleşen 205 depremin büyüklükleri M=1.3’den, M=5.2’ye kadar değişiklik göstermiştir (16).  Resim 2’de Tuz Gölü çevresinin fay hatları görülmektedir.

   Tuz Gölü’nde Doğal Gaz Deposu

Tuz, yerçekimi etkisindeyken çok düşük oranda koyu sıvı özelliği gösterir, kırılmaksızın fiziki şeklini değiştirebilir. Bu olay “sünerek akma” olarak ifade ediliyor. Sondajla yeraltından çıkarılan ham petrol ve doğal gaz tuz mağaralarına pompalanarak depo edilebilir. Radyoaktif atıkların depolanmasında da tuz yataklarının önerilme nedeni bu yatakların geçirgenliğinin az olması ve çatlakların tuz akışı ile kapanması olayıdır (13).

2011 Yılında Aksaray’ın Sultanhanı ilçesinde başlatılan tuz tabakaları içinde doğal gaz depolama projesinde 5.4 milyar³ depolama hacmi ve 80 milyon³ günlük geri alım hedeflenmiştir (17).   Tuz katmanlarının depolama amaçlı kullanılabileceği bilinmektedir. Yer yüzeyinden 600-700 metre aşağıda bulunan ortalama 1500 metre kalınlığındaki tuz tabakası içinde kuyular açılmaktadır.  Bu kuyulara tatlı su pompalanarak tuzun çözünmesi sağlanmaktadır. Derinliği 1100- 1500 metre arasında değişen tuz katmanı içerisinde hacimleri yaklaşık 630.000m³-750.000 m³ arasında değişen 12 yapay mağara oluşturulmak hedeflenmiştir (18).

Bu tür depolamalarda amaç, doğal gaz akışında olabilecek kesintiler ve sorunlarda kullanılabilir yedek depo oluşturmaktır.

   Uydu Kalibrasyon Alanı

Dünyanın çevresinde birçok ulusa ait pek çok yer gözlem uydusu dolaşmaktadır. Bunlardan tarımsal araştırmalar, rekolte tespiti, ormanların korunması, afet yönetimi, kent planlama, yol yapımı için güzergah belirleme gibi amaçlarla yararlanılmaktadır.

Bu işlemlerin sağlıklı olabilmesi için uyduların renk ayarlarının yapılması gerekmektedir. Renk ayarlamaları için yeryüzünün bazı özellikleri karşılayan alanları seçilir. Yüksek yansıtma özelliği taşıması, deniz düzeyinden yüksekte olması, geniş alan kaplaması, homojen yapıda ve zaman içinde bu özelliklerinin değişmez olması, kent yerleşimlerinden ve sanayi bölgelerinden uzakta olması gibi özellikler istenmektedir. 2009 Yılında Tübitak Uzay tarafından Tuz Gölü’nde yapılan araştırmalarda bu ölçütlerin karşılandığı belirlenmiştir. Tuz Gölü, Dünya Yer Gözlem Uyduları Komitesi tarafından dünya üzerindeki sekiz uydu kalibrasyon alanından biri olarak onaylanır (19).

Tuz Gölü’ndeki ilk kalibrasyon çalışması birçok ülkeden gelmiş olan araştırmacıların katılımıyla yapıldıktan sonra bu tür çalışmalar birkaç kez tekrarlanmıştır (19).

 

   Tuz ve Üretimi

Besin maddesi olan tuz aynı zamanda birçok sanayi kolunda kullanılan hammaddedir. Bileşimi  % 40 sodyum ve % 60 klordan oluşmuştur. Yüksek basınç altında esnek-plastik özellik gösterir. Özgül ağırlığı 21.1 – 2.55 gr/cm³’dür. 800°C’da erir, 1412°C’da kaynar. İçeriğinde yer alan minerallere göre beyaz, sarı, gri, kırmızı, yeşil olabiliyor. Katı tuz, kaya tuzu yataklarından madencilik yöntemiyle üretilir. Tuz içeren sulu ortamlardan göl, deniz ve tuzlu kaynaklar da tuz üretiminde kullanılır (20). Tuz Gölü suyunun tuzluluk değeri mevsimsel ve alansal olarak değişken olmakla birlikte %32.4 olarak kabul edilmektedir(1).

Tuz Gölü’nde göl suyunun güneş altında buharlaşmasıyla kristalleşen tuz tortuları oluşur. Buharlaştırma havuzlarına alınan göl suyu kolay, ucuz ve enerji gerektirmeden doğal olarak buharlaşır. Kış aylarında yükselen göl su düzeyi, sıcaklığın yükseldiği yaz aylarında buharlaşarak geriye 5-30 cm. kalınlıkta tuz tabakası bırakır. Ağustos ayında başlayan tuz üretimi Aralık ayına kadar devam eder(10).

Göl kıyısında tuzla adı verilen üretim tesisleri kuruludur. Bunlardan Cihanbeyli’de Yavşan tuzlası,  Şereflikoçhisar’da Kayacık ve Kaldırım tuzlalarından tuz üretilmektedirler. Tuz Gölü, Türkiye tuz ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamaktadır.

   Tuz Gölü Faunasından Bir Kesit

Tuzlu su ortamlarının farklı özelliklerinden biri alg patlaması olayıdır. Bu olay sonucu göl suyunun rengi pembe ve kırmızıya dönüşür.

Dunaliella Salina, tuzcul bir alg türü. Güneş’in morötesi ışınları etkisiyle beta karoten üreterek suyun pembe ve kırmızı renk almasına neden olur. Dunaliella’nın ürettiği beta karoten özel havuzlarda ticari olarak da elde edilir. Alg patlaması olarak ifade edilen yoğun alg artışı sonucu üretilen beta karoten gıda boyası, besin desteği, antioksidan, bağışıklık güçlendirici, A vitamini kaynağı olarak tüketilir. Danaliella aynı zamanda tuz karidesi Artemia salina’nın besinini oluşturur (21 ve 22).

Artemia Salina, eklem bacaklı tuz karidesi. Kırmızı rengini besin olarak tükettiği Dunaliella’dan alır. Artemia kültür balıkçılığında canlı yem olarak tüketilir. Artemia’nın üremesinde tuzluluk ve sıcaklık koşulları etkilidir. Bu nedenle Tuz Gölü’nün her yerinde görülmez (23). Artemia, tuzluluğun çok yüksek olduğu alanlara uyum sağlayamamaktadır.  Artemia Salina da flamingoların besinini oluşturur.

Flamingo, tuzlu su karidesi Artemia ile beslenir. Yumurtadan çıkan flamingo yavruları gri renklidir.  Tükettikleri besin  Artemia’nın rengini oluşturan beta karoten flamingoların pembemsi rengine neden olur (24). Havuç da rengini beta karotenden alır.

   Sonuç olarak, çok farklı özelliklere sahip bu göl gelecek nesillerin bize emaneti olarak görülmeli, bozulmadan korunmalı ve yaşatılmalıdır.

Kaynaklar:

  1. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü,Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi.
  2. Uygun, Ali ve Şen,Ersin.,Tuz Gölü Havzası ve Doğal Kaynakları,Tuz Gölü Suyunun Jeokimyası,MTA ANKARA.
  3. Tüysüzoğlu,Banu Binbaşaran., Tuz Gölü, Bilim ve Teknik Dergisi Haziran 2004, sayı 439.
  4. Başak,Esra ve Eryılmaz,Çağrı Deniz.,ORT 024-Tuz Gölü-Önemli Doğa Alanları Kitabı.
  5. Tuz Gölü,Özel Çevre Koruma Alanı, kulturvarliklari.gov.tr.
  6. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı 2014-2018.
  7. Gürbüz,Alper ve Kazancı,Nizamettin., Tuz Gölü Havzasının Kuvaterner Tortularının Fasiyes Özellikleri ve Denetim Mekanizmaları, MTA Dergi 2014-149
  8. com./tuz-golu-aksaray-konya-ankara/
  9. Karadoğan,Sabri.,Karapınar Çevresindeki Farklı Jeomorfolojik Şekiller,Özellikleri ve Turizm Potansiyelleri, Karapınar Sempozyumu 2001, Tebliğler Kitabı.
  10. Koday,Saliha.,Tuz Gölü Tuzlaları,Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi,Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi.
  11. Arıkan,Yener.,Tuz Gölü Havzasının Jeolojisi ve Petrol İmkanları, MTA Dergi 1975-85,Turkse Shell,Ankara.
  12. com/science/diapir.
  13. . C.J.Talbot ve M.P.A. Jackson, Tuz Tektoniği, Bilim ve Teknik Dergisi 241 ,Aralık1987,Scientific American’dan çeviren Hikmet Karatosun.
  14. Uğurtaş,Gökhan.,Tuz Gölü Havzasının Bir Bölümünün Jeofizik Yorumu, MTA Dergi 1975-85.
  15. Ocakoğlu Faruk,Evaporitlerden Kaynaklanan Sünümlü Deformasyona İlişkin Bazı Veriler(Zara,Sivas Doğusu) MTA Dergi 1999-121.
  16. Kürçer,Akın ve Gökten,Yaşar Ergun.,Tuz Gölü Fay Zonunun Neotektonik Özellikleri,Depremselliği ve Segment Yapısı, MTA Dergi 2014-149.
  17. Tuz Gölü Doğal Gaz Yer altı Depolama Projesi Devam Ediyor, botas.gov.tr.
  18. Tuz Gölü Doğal Gaz Yer altı Depolama Projesi, tuzgoluebt.botas.gov.tr.
  19. Akoğlu,Alp., Uydular için kalibrasyon sahası, Tuz Gölü,26.10.2018,bilimgenc.tubitak.gov.tr.
  20. Kılıç, A.M ve Uyanık E.,Tuz Gölü’nde Oluşan Kirlenmenin Göl Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması
  21. com.tr/gundem/tuz-golundeki-kirmiziligin-nedeni-su-yosunu, Doç.Dr.Murat Kaya haberi.
  22. . https://microbewiki.kenyon.edu/index.php/Dunaliella_salina
  23. Başbuğ, Yasemin.,Tuz Gölünde Yaşayan Artemia SalinanınÜreme Özellikleri, Hacettepe Üniversitesi,Fen Fakültesi,Biyoloji Bölümü,Beytepe-Ankara.
  24. tubitak.gov.tr, Flamingoların Rengi.

[1] Emekli Öğretmen