HATAY’DAKİ YANGINLAR HAKKINDA DEĞERLENDİRME
Ömer GÜNER [1]
- Giriş
Kelime anlamı ‘zarara uğratan büyük ateş’ olan yangın, doğa ve insan kaynaklı nedenlerle meydana gelir. Doğa kaynaklı yangınlara genellikle yıldırım düşmeleri ve kuru-sıcak hava şartları imkân verir. İnsan kaynaklı yangınların nedenleri ise çok çeşitlidir. Günümüzdeki orman yangınlarının %90’dan fazlası insanın doğrudan veya dolaylı katkısıyla ortaya çıkar.
Türkiye Akdeniz İklim Bölgesinde bulunmasından ötürü doğa kökenli yangınların çoğu sıcak ve kurak yaz aylarında gerçekleşir. Yangınlar bölgesel bazda Ege ve Akdeniz’de yoğunlaşır. Bu bölgelerde iğne yapraklı ağaçların tutuşmaya yatkınlıkları da yangın olasılığını arttırmaktadır. Buna rağmen ülkemizdeki yangınların oluşma sebebi göz önüne alındığında %96’sı dolaylı ve doğrudan insan kaynaklıdır (Url-1). Yangınlara neden olan hataları sıralarsak; kontrolden çıkan anız yangınları, orman açmak için çıkarılan yangınlar, elektrik hatlarından kaynaklanan tutuşmalar ve piknik ateşlerinin kontrolsüz bırakılmasıdır. Tabi bu nedenlere başka örnekler de eklenebilir.
İnsan kaynaklı yangınları bilinçli ve bilinçdışı olarak ayırabiliriz. Dağda veya kırda yaktığımız piknik ateşini iyi söndürmemekten kaynaklanan yangınlar bilinçdışı yangınlara örnek olabilir. Keza yine kontrolden çıkan anız yangınları da. Zira bu yangınlarda kişi, daha büyük bir alan yakma derdinde değildir. Yangın, kontrolü dışında veya haberi olmadan gerçekleşmiştir. İnsan kaynaklı yangınların bilinçli/kasıtlı olanları da vardır. Bu yangınlar kişiler arası anlaşmazlık, terör, imara açma, eğlence gibi nedenlerle (!) çıkartılır. İnsanın akıl dışılığı, vicdansızlığı olarak görülmesi gereken bu yangınlar, diğer yangınlarla bir tutulmayıp ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Geçtiğimiz eylül ve ekim aylarında Hatay İlinin muhtelif yerlerinde çıkan büyük yangınlar yerel ve ulusal basında ciddi yer bulmuştu. İlk bulgular yangınların kasıtlı olarak başlatıldığını ve terör kaynaklı olduğunu gösteriyordu. Yangın anına ve sonrasına ait fotoğraflar, videolar sosyal medya ortamlarında paylaşılmış, halk tarafından hayret, üzüntü ve tepki ile karşılanmıştı.
Fotoğraf 1. Yaylacık Bölgesinde Dağlık Alandaki Orman Arazisinin Yanması (Url-2)
Bu yazıda Hatay ilinde terör kaynaklı çıkarılan yangınların büyüklüğü ile yakılan arazinin niteliği hakkında değerlendirme yapılacaktır. Yangın ile yitip giden canlılara değinilecektir. Bu çıkarımlar uydu görüntülerinin farklı band kombinasyonları ve birkaç istatistik yöntemlerinin yardımıyla yapılmıştır.
- Hatay’daki Orman Yangınları
Hatay’da eylül ve ekim aylarında çıkartılan yangınlar iki farklı bölgede yoğunlaşmıştır. Birincisi İlin kuzeyinde; Arsuz, Belen ve İskenderun ilçe sınırları içinde gerçekleşen yangındır. Bu bölgede yayılan yangını bu çalışma kapsamında ‘Belen Bölgesi Yangını’ olarak adlandırdık. Bu bölgede çıkan yangın alansal olarak en çok Arsuz ilçesini etkilemiştir. Arsuz ilçesinin Kışla, Nergizlik ve Karahüseyinli Mahallelerinde yangın daha etkili olmuştur. Belen ilçesinde yangın daha çok Fatih Mahallesinde etkili olsa da İssume ve Karapelit Mahallesi sınırlarında da yanan araziler görülmüştür. İskenderun ilçesi ise yangından en az etkilenen ilçedir. İlçenin güneyindeki İsmet İnönü Mahallesi içerisinde bazı arazilerde yanan alanlar olmuştur.
Harita 1. Hatay İlinde Yangının Yoğunlaştığı Bölgeler
Yangının yoğunlaştığı ikinci bölge İlin güneyinde; Samandağ ve Antakya İlçelerinin kesiştiği yerey üzerinde gerçekleşmiştir. Bahsedilen bölgedeki yangın, bu çalışma kapsamında ‘Yaylacık Bölgesi Yangını’ olarak isimlendirilmiştir. Yangın daha çok Samandağ İlçesinin Seldiren ve Yeniköy Mahallelerinin dağlık arazilerinde yaygınlık kazanmıştır. Antakya İlçesinde ise Yaylacık ve Kisecik Mahallerinde yangın afeti görülmüştür. Yanan alanların büyüklüğü bakımından Yaylacık Bölgesindeki yangın daha büyüktür.
- 1. Belen Bölgesi Yangını
Daha çok Belen ve Arsuz ilçelerinin etkilendiği bu yangın, 09.10.2020 tarihinden sonra çıkmış ve hızla çevreye yayılmaya başlamıştır. Yangın aynı günün akşamına kadar ancak kontrol altına alınmıştır (Url-3). 7 Ekim 2020 ve 12 Ekim 2020 tarihlerinde Sentinel 2 uydusundan çekilen uydu görüntüleri incelenerek yanan sahanın büyüklüğü ve niteliği ortaya konmaya çalışılmıştır. Literatürde uydu görüntülerinin spektral bandları farklı kombinasyonlarda hesaplandığında yanan alanların tespiti yapılabilmektedir.
Belen Bölgesi ile Yaylacık Bölgesindeki yanan sahaları tespit etmek için Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti (NBR) indeksi kullanılmıştır. Bu indekste, dünyadaki canlı bitki örtüsünden daha çok yansıyan yakın kızıl ötesi bandı (NIR) ile fotosentetik olmayan bitkilerin daha çok yansıma verdiği kısa dalga kızıl ötesi (SWİR) bandı kullanılır. Her iki bandın çıkarımı ile toplamının birbirine oranlanmasıyla Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti indeksi bulunur. Yangın alanına ait, yangın öncesi ve sonrası uydu görüntülerinden hesaplanan NBR indeks haritaları birbirlerinden çıkartılarak yanan alanın büyüklüğü (DNBR) bulunur. Yukarıda kısaca bahsettiğimiz araştırma sürecini Belen Bölgesindeki sahaya uyguladığımızda aşağıdaki sonuçlara ulaştık.
Harita 2. Belen Bölgesinde Yanan Arazi. Yangının Orta Eğimli Yamaçlardaki Ormanlık-Çalılık Alan ile Vadi Tabanlarında Yaygınlık Kazandığı Görülür.
Belen Bölgesi Yangınında toplam yanan alan 7,9 km2 ‘dir (UTM-N-36Z Projeksiyonuna Göre). Uydu görüntülerinin çekim tarih aralığı kısa olduğundan yanma şiddeti net olarak görülmüştür. Yanan alanın büyüklüğünü ve açıklığını göstermenin bir diğer yolu da uydu görüntüsünün bandlarını vejetasyon görünümü sunacak şekilde kombine etmektir.
Şekil 1: Belen Bölgesinin Yangından Önceki ve Sonraki Halini Gösteren Yalancı Renk Uydu Görüntüleri
Yalancı renk uydu görüntüsü, kırmızıdan siyaha giden renk paleti içinde bize arazi üzerindeki bitkisel yaşamın belirtisini verir. Kırmızı renk bitki örtüsünü gösterirken, beyaz renk şehir yaşamını, madencilik alanlarını belirtir. Belen Bölgesinin yangın öncesi ve sonrası uydu görüntülerini incelediğimizde, yangın bölgesinde kırmızı rengin nasıl koyu yeşil-siyaha dönüştüğünü görebiliriz. Bu renk değişimi bölgedeki yaşayan bitki örtüsünün kül olduğunu bize açıkça göstermektedir.
Yangın afeti kadar yanan arazi parçasının kıymeti/değeri de yangının olumsuz etkisini belirler. İnsan yerleşiminden uzak yangınlar çoğunlukla daha az ekonomik külfet ortaya çıkarır. Lakin yerleşim birimlerine yaklaşan yangınlar ekonomik olarak daha ağır sonuçlar ortaya koyabilir. Belen bölgesindeki yangının hangi arazi üniteleri üzerinde hasar bıraktığını açıklayabilmek için Avrupa Uzay Ajansı bünyesinde geliştirilen Avrupa Arazi Örtüsü (Corine) verisi kullanılmıştır. 2018 yılında üretilen arazi örtüsü verisi Belen Bölgesi sınırları dikkate alınarak yanan alan ile ilişkilendirilmiştir.
Harita 3. Belen Bölgesinde Yanan Alanların Arazi Kullanımındaki Payı (ETRS_1989_LAEA Projeksiyonuna Göre)
Yanan alan sınırları içerisinde en fazla yıkıma uğrayan arazi sınıfı Çam Ormanlarıdır. Toplamda 382 hektar çam ormanının kül olduğunu görüyoruz. Ağaç Yetiştirme Sahasında 251,3 hektar alan yanarak, ikinci en yüksek hasarın görüldüğü arazi sınıfı olmuştur. Hasar gören diğer arazi sınıfları sırasıyla; Tarla-Doğal Alan Kesişme Sahaları (231,5 Ha), Orman Çalı Geçiş Formasyonu (75,6 Ha), Süreksiz Kentsel Doku (70,2), Ulaşım (22,7 Ha) ve Endüstriyel ve Ticari Üniteler (4,3 Ha)’dir. Belen bölgesindeki yangının yerleşme birimlerini, ulaşım güzergahlarını ve sanayi kuruluşlarını etkilemesi yangının ekonomik külfetini arttırmıştır. Yaylacık bölgesindeki yangında tarla sınırlarına kadar gelen yangın burada evlere kadar gelmiştir. Arsuz İlçe merkezine yakın köylerdeki meskenler yangının etkili olduğu süreksiz kentsel dokuyu belirtmektedir. Çam ormanları dışında yanan yaklaşık 482,8 hektarlık arazinin, tarla-bahçe arazisi ve bir kısmı da ağaçlandırma sahası olması yöre halkını daha çok zarara uğratmış olmalıdır. Zira bu araziler vatandaşın özel mülkü durumundadır ve yangının getirdiği ekonomik yük maalesef doğrudan vatandaşı etkilemektedir.
- 2. Yaylacık Bölgesi Yangını
Samandağ İlçesinin Seldiren ve Yeniköy Mahallelerinde daha çok etkili olan yangın, Antakya İlçesine bağlı Yaylacık Köyündeki meskenlere kadar yaklaşmıştır. Dağlık sahadaki çam ormanlarının kasıtlı olarak yakıldığı bu yangında 26,6 km2’lik devasa alan küle dönmüştür. Bölgede yangının başladığı tarih 5 Eylül 2020 olarak basında geçmektedir (Url-4). Bölgedeki yangının etkilerini tespit etmek için Sentinel 2 uydusunun 28.08.2020 ve 12.09.2020 tarihlerinde çektiği uydu görüntüleri kullanılmıştır. Yanan alanın Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti (NBR) indeksi bulunduktan sonra, yangın öncesi ve sonrası NBR değerleri birbirinden çıkartılarak yanan alan (DNBR) hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamada Yaylacık Bölgesinde toplamda 26,6 km2’lik yereyin küle döndüğü bulunmuştur (UTM-N-36Z Projeksiyonuna Göre).
Harita 4: Yaylacık Bölgesinde Yanan Arazi. Yangının Dağlık Sahada Çam Ormanlarını Yok Ettiği Dikkati Çeker.
Yangının yok ediciliğini açıkça gösterebilmek için yangın öncesi ve sonrası yalancı renk uydu görüntüsüne bakmak gerekmektedir. Yangın öncesinde dağlık sahada bitki örtüsü canlılığından ötürü kırmızı rengin ağırlıkta olduğu dikkat çekmektedir.
Şekil 2: Yaylacık Bölgesinin Yangından Önce ve Sonraki Halini Gösteren Yalancı Renk Uydu Görüntüleri
Kırmızı rengi değişen sahanın oldukça büyük olması yanan alanın büyüklüğünü ortaya koymaktadır. Yanan bitki örtüsü dışında, yangın alanının güneybatısındaki Büyük Karaçay Barajının su yüzey alanı değişimi de dikkat çekmektedir. Yangının söndürülmesi için gerekli bir kısım suyun buradan karşılandığı sonucu çıkmaktadır.
Yaylacık bölgesindeki yangının arazi birimleri üzerindeki etki dağılımı yine Corine 2018 verileri kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar, Yaylacık Bölgesinde yangın afetinden en fazla etkilenen arazi sınıfının Çam Ormanları olduğunu göstermiştir. 1367,6 hektar çam ormanı bu yangında küle dönmüştür.
Harita 5. Yaylacık Bölgesinde Yanan Alanların Arazi Kullanımındaki Payı (ETRS_1989_LAEA Projeksiyonuna Göre)
Yangından en fazla etkilenen ikinci arazi sınıfı ise Karışık Orman Örtüsüdür. 1163,9 hektar karışık orman arazisi küle dönmüştür. Yangından etkilenen diğer arazi sınıfları sırasıyla; Orman-Çalı Geçiş Formasyonu (305,5 Ha), Tarım-Doğal Arazi Geçiş Sahaları (31,9 Ha) ve Ağaç Yetiştirme Sahaları (12,6 Ha)’ dır. Yaylacık bölgesindeki yangın daha çok insanların özel mülkü olmayan ormanlık alanda gerçekleşmiştir. Bu, yangının vatandaş üzerindeki ekonomik yükünü azaltsa da yanan ormanlık-çalılık örtü tüm ülkenin dolaylı yoldan zararına neden olmuştur. Genelleme yapmak gerekirse toplamda 2833 hektar orman-maki örtüsü küle dönmüştür.
- Sonuç
Hatay ilinin Belen ve Yaylacık Bölgesinde 2020 yılının eylül ve ekim aylarında gerçekleşen yangın olayının doğal ve beşerî birçok etkisi olmuştur. Her iki yangında toplamda 34,5 km2 alan maalesef küle dönmüştür. Yanan arazi Salda Gölünün alanına yakın değerdedir. Yangın özellikle Belen Bölgesinde vatandaşlara doğrudan zarar vermiştir. Birçok ev ve iş yeri yangından etkilenmiştir. Yerel itfaiye birlikleri yangını söndürmek için harcadıkları zaman, emek ve kaynak, yangının olumsuz ekonomik etkisinin bir diğer sonucudur. Ayrıca tarım alanlarına da sıçrayan yangın mahsulleri de yakmıştır.
Yaylacık Bölgesinde yangını söndürmek için bir miktar su Büyük Karaçay Barajından karşılanmış ve barajın su rezervuarını azaltmıştır. Bu durum Antakya ilçesinin hem içme hem de tarım su ihtiyacının karşılanmasında eksilmeye neden olmuştur. Yanan ormanlık alandaki orman bölge müdürlüğünün yangın yolları, yangının kontrol altına alınmasında ve söndürülmesinde ciddi katkıları olduğu da ayrıca görülmüştür. Yaylacık bölgesinin kuzeybatısındaki yanan ile yanmayan arazinin bir çizgi şeklinde ayrılması, orada sırt üzerinde bulunan yangın yolu ile alakalıdır. Kasıtlı olarak çıkarılan bu yangında hep insanın olumsuz etkilenmesinden bahsettik. Yangının doğal ortamdaki canlılar için de çok can acıtıcı sonuçları olmuştur.
Fotoğraf 2. Belen Bölgesi Yangın Sahasında Telef Olan Kaplumbağa (Emin Yoğurtçuoğlu, Instagram)
Yangınlar da yanan büyük arazi parçası içinde nice hayvan yuvaları, kaplumbağalar, kurbağalar, sincaplar canlı canlı telef olmuştur. Bunlar dışında binlerce böcek türü yok edilmiştir. Hatay ilinde terör kaynaklı çıkarıldığı düşünülen bu yangınlar yöre insanını, yerel yönetimi ve doğal hayattaki canlıları derinden etkilemiş, maddi ve manevi zararlara sebebiyet vermiştir. Ülkemizde bir daha böyle yangınların görülmemesi dileğiyle…
Kaynakça:
Url-1: https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TkRnNE5UTXo=
Url-2: https://galeri7.uludagsozluk.com/273/hatay-yaniyor_480760.jpg
Url-3: https://www.evrensel.net/haber/416100/hatayda-cikan-orman-yangini-kontrol-altina-alindi
Url-4: https://www.sabah.com.tr/hatay/2020/09/06/hatayda-yeniden-alevlenen-orman-yangini-suruyor
Sentinel 2 Uydu Görüntüleri: https://scihub.copernicus.eu/dhus/
Google Earth Pro, HGM Küre, ArcMap.
[1] Coğrafya Öğretmeni – Samsun Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi